35,7629$% -0.1
37,4116€% 0.17
44,6070£% 0.05
3.212,11%1,32
2.795,07%1,47
10.082,10%0,05
3771876฿%2.58497
Otomobillerde yeni ÖTV düzenlemesinin çok popüler konu olduğunu ancak konu hakkındaki tartışmaların yeterli bilgi ile yapıldığını söylemenin zor olduğunu belirten KPMG Vergi, Şiket Ortağı Emrah Akın, yeni ÖTV düzenlemesine yönelik detayları yazdı.
Yakın zamanda TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen “Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” otomobillerin ÖTV rejiminde köklü bir değişikliğe yol açacak bir hüküm içeriyor. Kanun, Cumhurbaşkanlığı makamı tarafından onaylanıp Resmi Gazete’de yayımlanmadığı için henüz resmi olarak yürürlüğe girmiş değil. Yeri gelmişken belirtelim; yeni düzenlemenin Resmi Gazete’de yayımlanır yayımlanmaz yürürlüğe girmesi, ekonominin önemli lokomotifi olan otomotiv sektörü için ciddi bir sıkıntı yaratabilir. Bu nedenle sektöre, bu yeni uygulamaya geçmeden 3-6 ay civarında bir zaman tanınması son derece yararlı olacaktır.
Yeni Hükme göre ÖTV Kanunu’nun 12. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki gibi değişiyor. Buna göre Bakanlar Kurulu:
“c) (II) sayılı listedeki mallar için belirlenen oranları bir katına kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye; bu sınırlar içinde kalmak şartıyla 87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alan mallar için özel tüketim vergisi matrahını esas alarak fiyat grupları oluşturmaya, bu fiyat grupları ve malların cinsi, sınıfı, üst yapı gövde tanımı, istiap haddi ile yolcu ve yük taşıma kapasitesi itibariyle farklı oranlar belirlemeye; uygulanmakta olan oranları EURO normlarını sağlayan katalitik konvertör sistemi ile teçhiz edilmiş taşıtlarda yarısına kadar indirmeye, kanunî oranına kadar çıkarmaya,” yetkili olacak.
Bu tabloyu özetleyelim;
2017 Bütçe Tasarısı’na göre, gelecek yıl “motorlu taşıt araçları” üzerinden yaklaşık 19,9 milyar TL ÖTV tahsil edilmesi planlanıyor. Elbette bu rakamın içinde aslan payı otomobillere ait olacak. Yeni düzenleme ile ÖTV tahsilatı içinde otomobillerin payının biraz daha artması beklenebilir; ancak bunun temel şartı piyasanın canlılığını yitirmemesi ve otomobil satışlarının normal seyrinde gitmesi. Eğer fiyatlarda meydana gelecek artışlar, alıcıların otomobil alım tercihini öteler veya engellerse bu defa bütçe için olumsuz bir tablo karşımıza çıkabilir. Satın alınmayan her otomobilin sadece ÖTV değil; %18 KDV kaybı olduğunun altını da kalın çizgilerle çizelim. Otomotiv piyasasında yaşanması muhtemel bir durgunluğun, ekonomik büyüme üzerinde de ciddi olumsuz etkileri olacağı da öngörülebilir. Bu noktada otomotiv piyasasını hareketlendirecek “hurda indirimi” gibi vergisel teşviklerin tekrar gündeme alınması yararlı olabilir.
Yeni düzenleme ile fiyatı düşük otomobillerde bir vergi indirimi yapılmayacağı anlaşılıyor; yani “Yeni sistemde 1.500 cc hacminde olan ancak fiyatı 50 bin TL altında olan otomobiller için %30 ÖTV oranı uygulanabilir” demek aşırı iyimserlik olabilir. Özetle, otomotiv ÖTV’sinde her kademede bir parça artış olacağını öngörmek gerekiyor. Sadece bu da değil; ÖTV, KDV’nin de matrahına giriyor, yani artan ÖTV tutarının %18’i kadar da bir KDV artışı olacağını söyleyebiliriz. Bu tabloyu, artan döviz kurları dolayısıyla karşılaşmamız muhtemel olan otomobil zamları daha da karamsar hale getiriyor. Genel manzara, otomobil almak niyetinde olanları, bu kararlarını hayata geçirme bakımından acele etmeye zorlayacak gibi görünüyor.
2’nci El Otomobil Satışları Yüzde 7 Oranında Artış Gösterdi